call

(Anglais - Turc)

çağırmak; telefon etmek; telefon konuşması; bağırma; bağırmak; bağırış; celp; davet; davet etmek; haykırma; haykırmak; seslenmek; uğramak; çağrı; adlandırmak; aramak (telefon); çağrıda bulunmak; dava açmak; demek; farzetmek; lakap takmak; ötüş; söylemek; telefonda konuşma; telefonda konuşmak; uyandırmak; ihtiyaç; ziyaret etme; ziyaret etmek





Langue source:Langue cible:
Traduire